6 Ağustos 2020 Perşembe

HAREKETE GEÇ ! HEMEN !


Meşhur polemik vardır, “Şimdi sen 38 yaşında mısın, 39 yaşında mısın ? Olur mu canım doğduğun zaman bir yaşında değilsin ya ! Seneye 40 oluyorsun. O iş öyle değil, sen şimdi 38’i doldurdun, o yüzden 38.5 diyeceksin 😊” Ne muhabbetler ne hararetli tartışmalar döndürürdük değil mi ? Bizim evde baya gerilimli yaş hesaplama müzakereleri olmuştur. Bu sene de aynı yaş polemiği yakın çevremde açılınca, bu konuda yılların verdiği tecrübe ve engin tartışma bilgisiyle 😊 “sen ne diyorsan o yaş olsun” bilgeliğini göstermeye karar verdim. Ha bir fazla, ha bir eksik. Önemli olan kaç yaşında olduğun değil, o yaşa kadar ne yaşadığın, o yaştan sonra ne yaşamayı planladığın değil mi zaten ? Bu yaşa kadar gerçekten yaşadım diyebiliyor musun ? 10 sene sonra olmak istediğin yeri biliyor musun ? Bu yaşa kadar yaptıklarından mutlu musun ? Yapamadıklarından ders alabildin mi ? Yapamadıklarını yapabilseydin hayatında neler farklı olurdu ? Birçok soru var cevabı çok net olmayan. Önemli olan 38 yaşına girmiş olmak ya da 38 yaşını bitirmiş olmak değil. Bu zamana kadar neler yapabildiğini, bundan sonra neler yapabileceğine odaklanmak. Zira, sadece istatistiksel olarak bakacak olursam, Türkiye’de bir erkeğin ortalama yaşam süresi 75 dersek, yaşadığım kadar yaşamama riskim var. Belki de bu anlamda kritik bir seviyedeyim. Belki de bu yüzden benim için sorduğum bu soruların cevabını bulabilmek, bulduğum cevaplara göre hayatıma yön ve düzen verebilmek çok önemli.

 

Büyük resme baktığımda, kendim için, çevrem için elimden geldiğince güzel, faydalı şeyler yapmaya çalıştım. Üniversite döneminden beri, gönüllü aktivitelere katıldım, Erasmus’un Türkiye’deki ilk yıllarında değişim programı ile yurtdışına gittim, henüz üniversitede okurken yarı zamanlı çalışmaya başladım, kendi ölçeğimde, küçüklere naçizane eğitimler verdim, derdi olanın derdini paylaştım, akıl isteyen akıl verdim, bunalanı dinledim, üzüleni teselli ettim, sevinenin sevincine ortak oldum. Bazen kalp kırdım, bazen kırılan oldum. İnsani şeyler işte…Her zaman bir etkileşim ve paylaşım içinde olmaya gayret ettim. Okul bitti, hayatın gerçekleri başladı…

 

Annemin ilk bedduasına maruz kaldım. Birçok beyaz yakalı gibi, Ankara’dan İstanbul’a kapağı atmanın derdinde olduğum, deli gibi iş görüşmelerine gittiğim dönemde “İnşallah İstanbul’da iş bulamazsın” duası (ya da bedduası) ile birçok yerde “duvara tosladım.” Ankara’daki ilk gittiğim iş görüşmesinde, sınavdı mülakattı kendimi şaşırtan bir performans ile işe alındım. (Anne duasına o gün inanmaya başladım 😊)

 

Kaderin cilvesi, kesinlikle planlı bir kariyer başlangıcı değildi ama belki de üniversiteden beri çok fazla sosyal ortamda bulununca ve etkileşimin içinde olunca, Ankara’da kalmam yönündeki anne duasını da arkama alıp, kendimi satış işinin içinde buldum. Daha ilk işimde, firma sanki babamdan sonra bana kalacakmış gibi sahiplendim, öğrenmek, öğretmek gayesiyle dört elle işime sarıldım. Gel görelim, daha birçoğunuz “mobbing”’in anlamını bilmezken ben en alasından mobbing’e maruz kaldım, yaşayarak “mobbing nedir, nasıl yapılırı” öğrendim. Bir çalışanı mobbing’e maruz bırakmamak için neler yapmamak gerektiğine dair ciddi tecrübe edindim. Çok şükür bundan kurtuldum, başka maceralara yelken açtım…Ne maceralar ne maceralar…

 

Kendimce hedeflerim vardı, bunları gerçekleştirmek için kararlar aldım, bu kararları hayata geçirmek istedim ancak karşıma türlü engeller çıktı. Ötelemek zorunda kaldım. Alternatifler buldum, yeni alternatiflerle kendime yeni ufuklar yarattım. İçimde uhde kalan, daha önceden aldığım kararları yıllar sonra tekrar hayata geçirmeyi denedim, birçoğunu başardım da. İş hayatına dair türlü inişlerim çıkışlarım oldu. Çok iyi zamanlardan geçtiğim gibi oldukça zor günleri de yaşadım. Hırsımdan, üzüntümden gizlice ağladığım da oldu, sevinçten gururdan çılgına döndüğümde…Duygularımı uçlarda yaşadığım zamanlarım da oldu, duygularımı belli etmemeye gayret ettiğim zamanlarım da…

 

Satışa dair başarılı olmak için yapabileceğim her şeyi yaptım, çok çalıştım. Anadolu’nun en ücra köşelerine gittim. Türlü türlü insanla tanıştım, kimi zaman ikna ettim kimi zaman ikna oldum 😊 Yaptığım işe, sattığım ürüne, firmanın talep ettiği ticari koşullara dair nice sunumlar, müzakereler yaptım. Bazen, karşımdakiler konuya o kadar uzaktı ki, ”Merhaba Dünyalı, Ben Dostum” diyesim geldi. Yöneticilerimin eleştirdiği, onaylamadığı birçok durum yaşadım. Bazılarında sonradan bana teşekkür edecekleri başarılar elde ettim, bazılarında büyük dersler aldığım hatalar yaptım. Ama iyi niyetle çalışmaya, bulunduğum her yerde sanki firma bana aitmiş gibi özverili olmaya, kazandığım paranın karşılığını vermeye gayret ettim.

 

Bugün baktığımda “Neler yaşamışım, ne günlerdi” dediğim onlarca anı var aklımda. Her ne yaptıysam ve yaşadıysam beni ben yaptılar ve bugün olduğum insan olmamda beni şekillendirdiler. İyisiyle kötüsüyle hepsini yaşamam gerekiyordu ve hayat yolculuğunda bana çok şey kattılar. Neyse ki, yerimde durmadım, bazen tam yol ileri olmasa bile, sağa sola ufak eğriler çizerek de olsa ilerlemeye devam ettim. Çünkü önemli olanın ilerlemeye devam etmek olduğunu çok bilinçli olmasa bile bir şekilde biliyordum. 

 

Peki bundan sonrası ? Bundan sonrasına dair de planlarım, alternatif planlarım, hayallerim, hedeflerim var elbette. Şimdi onları hayata geçirmenin derdindeyim. Tabi, hayat çok ilginç. Türlü sürprizlere, bazen tatlı bazen acı tatlara açık olmak gerekiyor. Hayat karşıma ne çıkarır bilemiyorum. Ama ben yolumda yürümeye devam ediyorum.

 

NLP’nin başlangıç seviyesinde güzel bir öğretiden bahsedilir. HAYAL ET, PLANLA, HAREKETE GEÇ ve BUNU HEMEN YAP ! Olmadı mı ? TEKRAR PLANLA, TEKRAR HAREKETE GEÇ…Her şey hayal etmekle başlıyor. Sonra hayalinizi hayal olmaktan çıkartmak için, istediğinize ulaşmak için iyi bir planlama yapmanız gerekiyor. Sonra da harekete geçmeniz. Zaman kaybetmeden…

 

Bugün benim doğum günüm; bu sebeple hep benim ne yaptığıma dair bir şeyler yazdım. Ama asıl önemli olan sensin !

Sen neler yaşadın ? Yaşadıklarından neler öğrendin ? Sen kendin için bu zamana kadar neler yaptın ? Bugün bulunduğun yerden memnun musun ? Farklı bir yerde olabilmek için neler yapman gerektiğini biliyor musun ? Farklı bir yerde olmak sana ne hissettirirdi ? Yarına dair yapacaklarını planlamaya başladın mı ? Bazen durup kendine bu soruları soruyor ve cevaplarını arıyor musun ? Hayalini gerçeğe çevirmek için harekete geçmen gerektiğini biliyorsun, peki neden bekliyorsun ?

 

Hayat kısa, ben diyeyim 38, siz diyin 39…Yaş ilerliyor. Hayali olan insan hayata daha sıkı tutunuyor. Hayalinizi hayata geçirmek için bir sonraki doğum gününüzü beklemeye gerek olmadığına garanti verebilirim. Henüz adım atmadıysanız, hadi bugün kendiniz için bir şeyler yapmaya başlayın.

Büyüğümüz Zig Ziglar'ın efsane söylemini hatırlayın; "Başlamak için mükemmel olmak zorunda değilsiniz, ama mükemmel olmak için başlamak zorundasınız !" 

Peki satış bu anlattıklarımın neresinde ? Bu blog satış hayatı üzerine değil miydi ? Tabi ki öyle. Nihayetinde mesajım çok net değil mi ? NLP'nin felsefesi iyi bir satış profesyoneli olmak için herkese yol gösterici olabilir. Satış fırsatı çok nadiren size açık açık gelir. Genelde sizin harekete geçmeniz, hayal edip, hayal ettiğiniz satışı iyi bir planlama ile gerçeğe dönüştürmek için adım(lar) atmanız gerekir. Bunu yaparken zaman zaman başarısız da olabilirsiniz; ama başarısız olmak demek hayalinizin olmayacağı anlamına gelmez. Yeter ki hatayı fark edip plandaki onarılacak yeri tespit edebilin. Hiçbir şey olmazsa, hatanız bir süre sonra tecrübeye evrileceği için yine bir kazanım sağlamış olacaksınız. Daha iyi bir satışçı olmak için her ne yapmayı planladıysanız hemen harekete geçin. En iyi plan bile uygulamaya konmadığında, sadece bir anı olarak kalmaya mahkumdur.    



Sonraki paylaşımda görüşmek üzere,

Sevgiler.

Çağrı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder