“Bir zamanlar birinin şakayla
karışık söylediği gibi: Bir satış yapmanın en kötü tarafı en iyi müşteri
adayınızı kaybetmektir. Bu gerçekten de doğru ama bu müşterinin yerine birkaç
tane başka müşteri koyarsanız iki kere kazanırsınız.”
Çok sevdiğim bu ifade Zig Ziglar’ın
Satış 101 kitabından. Gerçekten de uzun zaman uğraştığınız, kovaladığınız bir
potansiyel müşteriniz ile nihayet çalışmaya başladığınızda artık başka bir
seviyede ilişkiniz başlamış olacağından, kovalamanın, mücadelenin hazzına da
veda etmiş oluyorsunuz ve bu kez de müşterinize doğru ve iyi hizmet edebilmek, sadık
müşteri yapabilmek için yeni bir maceraya başlıyorsunuz.
Satış elemanları ve yöneticilerinin
işi artık eskisine göre çok daha zor.
-
Ürün-hizmete erişim kolaylaştı. Birçok farklı
satış kanalı gelişti, online satışlar üzerinden satınalma-teslimat gibi
süreçler çok çeşitli ve kolay hale geldi. Yani müşterinin üreticiyi veya
satıcıyı bulması artık çok daha kolay.
-
Teknoloji ile birlikte artık birçok firma aynı
sektör ve ürün gruplarında benzer kaiteyi yakalayabiliyor ve müşterilerin kalite
algısı-beklentisi oldukça artmış durumda. Yüksek rekabetten ötürü, birçok farklı
opsiyonu olan tüketici için seçenekler oldukça fazla.
-
Eskiden Çin malı dendiğinde bir olumsuz hava,
ürünle ilgili bir küçümseme gelirdi akıllara. Artık durum eskisi gibi değil;
dünyanın her tarafında birçok global markanın üretimi var ve Çin malı olarak
ifade edilen ürünler-hizmetler tüketiciye hizmeti ve kalitesi ile tatmin eder
duruma gelmiş durumda.
-
Bu kadar seçeneğin arasında fiyat rekabeti de
artmış durumda. Üretim maliyetleri, hammadde tedarik ederken satın alma
maliyetleri, işçilik maliyetleri gibi kalemler birçok firma tarafında kendi
müşterilerine daha uygun maliyetli ürün-hizmet sunabilmek için didik didik
ediliyor.
Elbette satıcı
tarafından baktığımızda bu birkaç husus aşılması gereken engeller ve üstesinden
gelinmesi gereken süreçler yaratıyor. Öyle ki, bazı sektörlerde bir işin
neticelenmesi, alım kararının potansiyel müşteri tarafından verilmesi ayları
bulabiliyor.
Bu ortamda, birçok
proje ve satınalma kararının neticelenmesi ise ciddi bir iş takibi ve yüksek
standartlarda hizmet vermeyi gerektiriyor. Daha iyi satıcıların potansiyel
müşterilerinin kendilerini bulmasını beklemeden, olası müşterileri bulması,
fırsatları henüz ortada açık bir talep yokken çıkartabilmeleri gerektiğinden
önceki yazılarda bahsetmiştim. Bunun için her zaman müşteri adayına yakın
durmak ve müşteri adayı ile olan ilişkilerin üst düzeyde olması bir avantaj
sağlayacaktır. İnsanlar sevdikleri kişilerle alışveriş yapmaktan, güven
duydukları kişilerden satın almaktan mutlu olurlar ve birçok satın alma kararı
bu gibi bir ilişkide daha kolay verilebilir. Sevgi ve güvenin oluşması ise
zaman alacaktır. Bir iki defa görüştüğünüz bir firma ve o firmadaki karar
vericilerin sizi sevmesi ya da güven duyması söz konusu olabilir ama çok zayıf
bir ihtimaldir. Çoğu kez, bu daha uzun soluklu bir ilişkiyi ve tanışıklığı
gerektirir. Hatta öyle ki, daha iyi satış temsilcileri potansiyel bir müşteri
olarak gördükleri firmalarla henüz şekillenmiş bir iş fırsatı yokken bile direk
satış amacı gütmeyen ziyaretlerle bu ortamın oluşması için temelleri
atabilirler. Öyle ki, bir süre sonra potansiyel alıcı ve satış temsilcisi arasında
samimi ve birbirini iyi tanımaktan kaynaklı bir güven ilişkisi oluşmaya
başladığında artık birçok şeyin çok daha hızlı ve etkin gelişebildiğini
göreceksiniz. Mesela; potansiyel veya mevcut müşterinizde
-
Yeni bir projeden ilk sizin haberinizin olması,
-
Bir satınalma kararı verileceği zaman ilk sizin
davet edilmeniz,
-
Rekabet durumunu ve kendi pozisyonunuzu biliyor
olmanız,
-
Beklentileri ve ihtiyaçları daha doğru analiz
edebilmeniz,
-
Olası bir iş kaybı riskine karşı bilgilendirilmeniz
ve gerekli tedbirleri alabilme fırsatınızı olması vb.
Satış bir eylem
değildir. Satış bir süreçtir. Potansiyel müşterinin tespit edilmesinden
başlayan, müşteriye ulaşılması, tanışılması, güven ilişkisinin oluşturulması, ihtiyacın
tespit edilmesi ve müşteriye böyle bir ihtiyacı olduğunun fark ettirilmesi, bir
proje yaratılması, ürün ve hizmetin bu ihtiyacı çözmede sağlayacağı fayda ve
avantajların sunulması, rekabetten sıyrılma, tekliflendirme, satışı kapama,
tahsilat ve ilişkinin uzun-sürdürülebilir hale getirilmesi şeklinde
özetleyebileceğimiz uzunca bir süreçtir. Bu sürecin içerisinde her biri ayrı
ayrı öneme sahip sayılan adımlardan belki de en çok kopmanın olduğu ise güven ilişkisinin
oluşturulması durumudur. Çünkü içlerinde en uzun zaman alan, zamana yayıldıkça satış
elemanı açısından ilk şevkin, isteğin, satış yapma arzusunun azalabildiği veya
bu arada ihtiyaçların değişmesinden ötürü olası bir iş fırsatının başlamadan
bittiği bir ortamda kişinin pes etmeden, ikili ilişki ve güven ortamının
oluşturulması için çabalamayı bırakmaması gerekiyor. Zira, bugün biten veya
askıya alınan bir iş fırsatının bir süre sonra tekrar hayata dönmesi ya da yeni
bambaşka bir fırsatın ortaya çıkması oldukça sık rastlanan bir durumdur. Bu
gibi durumlara hazırlıklı olabilmek için de bu süreçten kopmamak gerekmektedir.
Bu konudan
bahsederken aklıma yıllar önce edindiğim bir dostluk hikayem geldi; bir işi batırma
hikayesi olarak bunu da paylaşmak isterim. Akaryakıt sektöründe çalıştığım
dönemde, şirketin istasyonu olmayan ve bir istasyon edinmek istediğimiz Anadolu
illerinden birisinde şartları uygun olabilecek bir bayi adayı ile görüşmeye
başlamıştım. Ancak, kontratı yaklaşık iki sene sonra bitecekti. Yani, yukarıda
bahsettiğim üzere güven ilişkisi oluşturmak için önümde uzun bir zamanım vardı.
Bu potansiyel bayiyi bıkmadan 2 seneye yakın süre o tarafa her gittiğimde
ziyaret ettim. Gide gele aramızda gerçekten güzel bir abi-kardeş ilişkisi
oluştu. Güven ve samimiyet had safhada idi. 2 yıl boyunca herhalde yirmiye
yakın kere görüştük, süre yaklaştıkça daha da samimi olduk ve olası anlaşma şartları
hakkında çerçeveyi çizmeye başladık. Ve nihayet son birkaç görüşmede,
rakiplerin teklifleri ile benim teklifim üzerinden bir müzakere süreci başladı.
Ancak, artık o kadar iyi bir ilişkimiz vardı ki, bu bayilik için imzaların
atılacağına dair kendime oldukça güveniyordum. Derken, ayların sonunda bu çok
iyi ilişki geliştirdiğimiz potansiyel müşterim benim şirketim yerine daha iyi
finansal şartlar sunan rakip firmalardan biri ile anlaşma yaptı. İki senelik
emek tabiri caizse çöpe gitmişti. Güven ilişkisi kurma 10 puan, işi bitirme 0
puan. Bu başarısızlık öyküsü için müşteri adayını suçlamak en kolayı olurdu.
Bunun yerine hatayı kendimde aradım. Vardığım sonuç basitti. Evet, iş takibim,
amiyane tabirle arayı soğutmamak konusundaki hareketim başarılıydı. Ancak, bir
yandan da rakip hareketlerini izlemek, benden başka oraya giden satış elemanlarının
da tıpkı benim gibi sıcak bir ilişki sağlamış olabileceği gerçeğini atlamıştım.
Günün sonunda ticarette “gönül karda gezer” diye bir tabir vardır ve biraz
yukarıda bahsettiğim gibi satış bir süreçtir. Bu sürecin basamaklarından sadece
birisi güven kazanmak ve karar vericiler tarafından sevilen bir satış elemanı
olmaktır. Ancak, müşteriye sunduğunuz fayda, sizinle çalışmasının ona katacağı
değer, rakiplerinizden sizi ayıran diğer özelliklerinizin de mutlaka müşteriye
sunulması ve müşteri tarafından anlaşılması gerekmektedir. Yoksa, yaşadığım
gibi fiyat rekabetinin bu kadar yüksek olduğu bir ortamda oyun dışında kalmanız
pek de zor değil.
Toparlayacak olursam,
daha iyi bir satış hayatı hedefliyor, daha iyi satışçı olabilmek için çalışıyorsanız, satışın en başından sonuna kadar bir süreç olduğunu, bu süreci
oluşturan tüm parametreleri iyi okumak gerektiğini unutmayın. Bugünkü yazımın
konusu olan iş takibini tabi ki iyi yapın. Uzayan ve sizi yoran hatta sıkan
süreçlerde pes etmeden işinizin peşinden koşmaya devam edin. Müşterileriniz
size ulaşmadan, onlar sizi bulmadan siz onları bulmaya gayret edin. Müşterinizi
her zaman sadece satış ve sipariş gayesi ile ziyaret etmeyin. Yeri geldiğinde
sadece bir çay içip hal hatır sormak için de ziyaret edin. Önemsendiğini, değer
verildiğini ve bunun samimiyetle yapıldığını bilen potansiyel müşterileri
müşteri olarak kazanmanız ve sadık iş ortakları haline getirmeniz daha mümkün
olacaktır.
Giriş
bölümünde yazdığım üzere, bol bol müşteri adayı kaybedip !! yerine daha fazla
yeni müşteriler koyabilmeniz dileğiyle.
Sonraki
paylaşımda görüşmek üzere.
Selamlar.
Çağrı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder