Bir satış profesyonelinin çok yönlü olması beklenen özelliklerden birisidir. Sosyal olabilmek, kolay arkadaş edinebilmek, yeni ve değişen ortamlara hızlı adapte olabilmek, beklenmedik durumlara karşı hızlı reaksiyon gösterebilmek, satışın yanısıra farklı bilimler ve iş alanlarına dair fikir sahibi olabilmek, pazarlama, hukuk, psikoloji, finans, muhasebe gibi konulara vakıf olmak ve yaratıcılık sizleri daha iyi satışçı yapabilecek olan önemli birkaç husus olarak sayılabilir. Tüm bunları yaparken, olaylara farklı açılardan bakabilmek, aynı anda farklı şekilde düşünebilmek zor ama bir o kadar da fayda sağlayacaktır.
Bana kalırsa tanrının insana verdiği en büyük hazine belki de zeka olabilir. Ancak, Edward De Bono buna şu sözüyle itiraz ediyor gibi: "Zeka bir arabanın beygir gücü gibidir. Sadece potansiyeldir. Motoru güçlü bir araba kötü kullanılabilir. Düşünme becerisi araba kullanma becerisine benzer. Öğrenmemiz gerekir."
Satış işinde de sadece zeka kullanarak bir yere varmak mümkün mü ? Olabilir, ama daha ileriye gitmek, daha bilinçli olabilmek için biraz daha fazlası gerekiyor sanırım. Zeka sizi bir yerden bir yere götürecektir, doğru. Ama yolda başınıza ne geleceği sizin hareketlerinizle ilgilidir, yolda verdiğiniz kararlarla ilgilidir. Kararları verirken düşünmeniz gerekir. Düşünerek yapılan her şey zekayı daha değerli kılar.
Zeka ve farklı düşünebilme kabiliyeti bir satışçıyı, "daha iyi bir satışçı" yapabilir. “Ne vereyim abime” tarzı sizi sadece bir yere kadar taşıyabilir. İşiniz plasiyerlik, tezgahtarlık, ürün teşhir/tanzim satışı, satış yöneticisi, müşteri temsilcisi, satış müdürü vb. her ne olursa olsun, bu ve benzeri söylemlerle ileriye doğru gidişiniz sınırlı olacaktır. Hepimizin zekası doğuştan bahşedilmiş bir hediye, bunu düşünce yapımızı kuvvetlendirerek kendimiz için daha faydalı hale getirebiliriz. Evet, "ne yazayım, ne vereyim" tarzı günlük siparişlerinizi arttırabilir ya da bir yerine iki koli fazladan sipariş alabilirsiniz, ya da rafta duran rakip ürün yerine o an mağazaya gelen müşterinize kendi ürününüzü satabilirsiniz. Ama bu sizi daha iyi bir satıcı yapar mı; ya da diğer firmanın satış temsilcisinden ne kadar ileriye taşır bu kısım tartışmaya oldukça açık. Satışın hangi alanında olursanız olun, hangi sektörde iş yapıyor olursanız olun, rakiplerinizin bir adım önüne geçmek için karşılaşacağınız farklı durumlar ve farklı insanlara göre davranış ve düşünme şeklinizi değiştirebiliyor olmalısınız. Dünya nüfusu 8 milyara doğru koşarken, bu kalabalık içinde fark edilmeniz, iz bırakmanız ve satış yapabilmeniz gitgide zorlaşıyor. Farklı müşteri tiplerine, farklı sektör ve pazarlara hitap eden bir işte çalışıyorsanız, müşterinizde farklı kontaklarınız varsa, bu kontakların farklı görev ve beklentileri varsa, her şeyden öte insanın her an farklı bir ruh hali, beklenti ve düşünce yapısında olabileceğini biliyorsanız artık sizin de değişken durumlara göre farklı şapka takmanız gerektiğini anlamış olmanız gerekiyor. Hani çok bilindik bir söz vardır; “bu kafayı değiştir” derler ya; aşağıda bahsedeceğim yöntemi doğru uygulamayı başarabilirseniz artık kafayı değiştirmenize gerek yok. Şapkayı değiştirseniz yeterli olacaktır 😊
6 Şapkalı
Düşünme Tekniği Nedir ?
Maltalı bir psikolog ve aynı zamanda akademisyen olan Edward De Bono
tarafından geliştirilen bir düşünce sistemi olan bu teknik ile zihninizi farklı
his ve düşünce yöntemleri ile kullanabilir, monoton tek yönlü bir düşünce
yapısından çok daha renkli, farklı ve yaratıcı düşünce yapısına geçebilirsiniz.
Birçok farklı kaynakta bu düşünme tekniğinin özellikle çocukların zihinsel
gelişimi ve eğitimi ile toplantı, uzlaşma ve müzakerelerde akılcı hareket
edebilme ve ortak karar alabilme alanlarında kullanıldığı belirtilmektedir.
BEYAZ: Bu
şapka altında düşünen birisinin tarafsız ve yorumsuz olması; sadece gerçek
verilere dayanarak hareket etmesi gerekir. Elindeki verileri alıp bunlara
objektif şekilde yaklaşması beklenir. Bir karar verecekseniz, hislerinizi bu
kararın dışında tutmanız gerekir. Beyaz şapka analitik düşünmeyi tetikleyecektir.
KIRMIZI:
Beyazın tersine, kırmızıda duygular ön plandadır. Beyazda edindiğiniz verilere
karşın hislerinizi de sürece ve düşüncenize dahil edebilirsiniz. O an ne hissettiğiniz,
duygu durumunuz ve karşı tarafın duygu durumu ön plana çıkar. Hatta bunun hakkında
sesli düşünebilirsiniz. Vereceğiniz kararda artık hisleriniz de söz sahibi
olabilir.
YEŞİL: Yeşil
şapka altında olabildiğine özgürsünüz. “Acaba yanılır mıyım; acaba bu soru
saçma gelir mi; acaba bu düşünceme gülerler mi? ” gibi sorular yeşil şapka
altında anlamsızdır. Artık yaratıcılığınızı zorlayabilir, yeni ve beklenmedik
fikirlerinizi gün yüzüne çıkarabilirsiniz. Yeşil şapka bir satışçı için bence
olmazsa olmaz bir renktir.
SARI: Sarı
şapka sizin pozitif tarafınıza etki etmelidir. Bir işin içindeki olumlu durumu,
fırsatı görmeniz, bu fırsata dair neler yapabileceğinizi ve ne tip kazanımlar
sağlayabileceğinize odaklanmanız gerekir. Bu şapka altında düşünürken yeniliklere
ve sürprizlere açık olmalısınız. Sarı renkle birlikte bardağın dolu tarafına
odaklanmanız gerekir.
MAVİ: Mavi şapka
altında mantık, sakinlik ve bilgelik ile düşünmek gerekir. İleriye dönük olası
alternatifleri mantık süzgecinden geçirmeli ve olay ya da kişi karşısında hangi
şapkayı takmanız gerektiğini planlamalısınız. Bu teknikte ilk başta takmanız
gereken şapka mavi olmalıdır. Bir de tüm süreç-aktivite sonunda durumu
değerlendirme, gerekli çıkarımları yapabilmek ve karar verebilmek için son kez yine mavi şapka
altında düşünmelisiniz.
SİYAH: Bu
şapka altında negatif düşüncelere yer var. Negatif ama mantıklı. Şöyle ki, bu
düşünce sizi olası kötü seçeneklerden, karşılaşabileceğiniz olumsuz durumlardan
koruyacaktır. Bir olay veya kişi karşısında hangi açıdan tedbirli olmak, hangi
risklere karşı dikkatli olmak gerektiğine odaklanırsınız. Siyah şapka ile şeytanın
avukatlığını yapabilirsiniz.
Bu bilgiler
ışığında, 6 şapkalı düşünme yönteminin sadece eğitim-toplantı süreçlerinde
değil, iş hayatında özellikle yoğun görüşme, müzakere ve ikili ilişki
barındıran satış alanında da doğru ve etkin şekilde kullanılabiliyor olması fayda
sağlayacaktır. Bu teknik hiç var olmayan bir şeyi ortaya atan bir yaklaşım
değildir. Aksine, hepimizin sahip olduğu farklı his ve düşünceleri sınıflandırma
ve doğru şekilde uygulayabilme yetisidir. Mantık, tarafsızlık, duygu ve hisler,
olumluya ya da olumsuza odaklanma (pesimizm/optimizm), yaratıcılık ve bunların
hangisini ne zaman uygulamak gerekir gibi konularda bir düşünme tarzı ve zihinsel
organizasyon yapabilme yetkinliğidir. Kimi insanda bazıları daha ağır basarken
kimisinde geri planda kalır. Örneğin, bazı insan daha analitik düşünür ve
mantıkla hareket eder; kimi insan ise daha duygusal, heyecanlı ve yaratıcıdır. 6
şapkalı teknik, tüm bu insani his ve düşüncelerin tek bir zihinde farklı
şekilde kullanılabilmesine odaklanıyor ve tüm şapkaları doğru zamanda, doğru
şekilde takabilen birisi artık bu yöntemin efendisi oluyor diyebiliriz. Bu
yöntemi uygulayabilen bir satışçı, farklı durumlara karşı nasıl hareket etmesi,
ne tür tepkiler vermesi, nasıl bir sonuca ulaşması gerektiğini daha doğru
analiz edebilir. Bu yöntem;
·
Birden fazla şapkayı takabilenler için proaktif
ve yaratıcı olmak
·
Hızlı düşünüp doğru karar verebilmek
·
Farklı kişilik özelliklerine sahip insanlarla
daha doğru iletişim kurabilmek
·
Sorunlara, yeni durumlara ve çözülmesi gereken işlere
daha doğru yaklaşabilmek için kullanılabilir.
Özetle, 6
şapkalı düşünme tekniği, satış alanında çalışan kişilere doğru şekilde empoze
edilir, 6 farklı duygu ve düşünce grubu harekete geçirilebilirse ve bu yöntemin
tamamen anlaşılması sağlanırsa bu kişilerin çok daha yaratıcı ve çok yönlü
olmaları tetiklenebilir. Herşeyde olduğu gibi, sadece okuyarak başarmak pek
mümkün değil tabi; okuduğunuz şeyi iyice anlamanız ve bu yönteme dair pratik
yapmanız gerekiyor. Zaman içinde, bir durum/olay/beklenti/talep/itiraz/kişi
karşısında farklı zihinsel yaklaşımlarla başlayan ve zihinden eyleme geçtikçe kendini
hissettiren bir davranış şekline sahip olabiliriniz. Böylece, olay ve kişileri
daha doğru tartıp anlamaya başlayabilir, daha doğru anlaşılabilir ve iletişimi
çok daha yüksek bir kişi haline gelebilirsiniz.
Önemli olan,
karşınızdaki kişi ile aynı düşüncede olmanız ya da aynı fikri paylaşıyor
olmanız değildir. Karşınızdaki kişi ya da duruma göre doğru iletişimi kurmayı
başarmanızdır. Bu yöntem sayesinde, kendiniz ve şirketiniz için daha doğru kararlar verebilecek, olayları farklı yönlerden irdeleyebilme şansına sahip olacaksınız. Daha iyi satışçı olabilme yolunda, hem işinizin hem
ilişkilerinizin yukarı ve pozitif yönde devam etmesi için hem de yaşanması
muhtemel durum ya da fırsattan maksimum kazanım sağlayabilmek için bir denemeye
değer sanki ?
Sonraki
paylaşımda görüşmek üzere.
Selamlar.
Çağrı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder